Mekân ve toplum ilişkisi sosyolojide önemli hususlardan biridir. İnsanın içinde bulunduğu ortamla bütünleşmesi gündelik yaşamında önemli bir yer edinmektedir. Bu anlamda toplumsal ve mekânsal pratikler birbiri ile bütünleşmiş ikili yapıdır. Özellikle kırsal alandan kent yaşamına geçiş, mekan ve toplum ilişkisinin farklı bir boyutunu ortaya çıkarmıştır. Kent ile birlikte mekan tasarımının toplumsal ilişkiler bağlamında şekillenmesi anlam kazanır. Her geçen gün nüfus artışına bağlı olarak kent hayatı da bu doğrultuda şekillenmektedir.
Mekan tasarımı kent özelinde incelendiğinde öncelikle kentte bir kamusal alanın inşası öne çıkar. Mekanın tasarlanmasında bu alanların bireyler için sosyal ortamlar oluşturacak alanlar olması gerekir. Çünkü mekan, birey ve toplumların yalnızca içinde bulundukları alan değil, onların sosyalleşmesi ve bütünleşmesini sağlayacak ortamlar olması gereken alanlardır. Bu anlamda da bu konuda Jurgen Habermas, İlhan Tekeli ve Richard Sennet’in eserleri okunmalıdır