Keops Piramidi
Mısır’ın başkenti Kahire’nin Gize mezar kenti’nde bulunan üç anıtsal piramitten en büyük olanıdır. Dünya’nın yedi harikasından biri olarak kabul edilir ve yapımının yaklaşık yirmi yıl sürdüğü tahmin edilir. Büyük Piramit, MÖ 2551-2560 yılları civarında Mısır Firavunu Khufu adına anıtsal bir mezar olarak inşa edilmiştir. Yapı, 20. yüzyıl başlarına kadar hacmi ve kütlesi bakımından Dünya’daki en büyük insan yapımı yapı olarak kabul edilmiştir. İçinde üç oda bulunan piramitin en altındaki oda muhtemelen bitirilmemiş halde, diğer odalar ise piramitin üst kısmında yer almaktadır. Büyük Piramit, iki tapınak, bir yolu ve çeşitli küçük mezarlardan oluşan bir yapılar kompleksinin bir parçasıdır. Binlerce yıla dayanan doğa koşullarına rağmen hala ayakta duran bu eser, halen gizemlerle doludur ve tam olarak anlaşılamamaktadır.
Babil’in Asma Bahçeleri
Antik Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak kabul edilen Babil’in Asma Bahçeleri, çamur tuğlalardan inşa edilmiş büyük bir yeşil dağa benzeyen artan bir dizi bahçe ile tanımlanır. Efsaneye göre, II. Nebukadnezar’ın eşi Kraliçe Amytis için yapılmıştır. Bahçelerin yerinin kesin olarak belirlenememesi nedeniyle üç teori öne sürülmüştür: tamamen mitolojik olmaları, Babil’de var oldukları ancak MS birinci yüzyılda yok edildikleri ve Asur Kralı Sanherib’in Ninova’da inşa ettiği bahçeye atıfta bulunulduğu.
Zeus Heykeli
M.Ö. 456 yılında Olimpos Dağı’ndaki Zeus Tapınağı için Fidias tarafından yapılmıştır. Heykel, altın ve fildişi kullanılarak yapılmıştır ve Zeus’u oturur halde, sağ elinde Nike, sol elinde süslü bir asa ile betimlemiştir. Heykel, Zeus Tapınağı içinde bulunmaktadır ve insanları derinden etkileyecek kadar gösterişlidir. Olimpiyat oyunları yasaklandığında, heykel Konstantinopolis’e taşınmış ve 462 yılında büyük bir yangında yok olmuştur. Louvre Müzesi’nde sergilenen bazı parçaları hala mevcuttur. Zeus, Yunan mitolojisinde en güçlü tanrı olarak kabul edilir ve gökyüzü ve şimşek tanrısıdır.
Rodos Heykeli
Antik Dünya’nın yedi harikasından biridir ve Rodos Adası’ndaki limanın girişinde bulunan, Güneş Tanrısı Helios’u simgeleyen tunçtan yapılmış 32 metre yüksekliğinde bir heykeldi. Yapımı 12 yıl sürmüştür ve MÖ 282’de tamamlanmıştır. Heykel, bir depremde MÖ 225-226’da yıkılmış ve yatık halde birkaç asır kalmıştır. Fransız heykeltıraş Bartholdi, Rodos Heykeli’nden esinlenerek New York’ta bulunan Özgürlük Heykeli’ni yapmıştır.
İskenderiye Feneri
Mısır’ın İskenderiye şehrinde yer alan ve Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan İskenderiye Feneri, MÖ 285-246 yılları arasında inşa edilmiştir. Fener, Mısır’ın ilk iki kralı I. Ptolemaios Soter ve II. Ptolemaios tarafından Pharos Adası’na yapılmıştır. Fener, 135 metre yüksekliğinde olup, üç bölümden oluşmaktadır. Fenerin mimarı Knidoslu Sostratus’tur ve beyaz mermerden yapılmıştır. Tepesinde bulunan tunçtan yapılmış büyük bir ayna, 70 kilometre uzaklıktan görülebiliyor ve limana giren gemilere rehberlik ediyordu. MS 955 yılında üst kısmı, 1302’de ise gövdesi yıkılan İskenderiye Feneri, antik çağın yedi harikası içinde günlük kullanıma yönelik tek eserdi.
Halikarnas Mozolesi
Kral Mausolos’un karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından inşa ettirilen, Halikarnassos’ta bulunan ve Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan büyük bir mezar. Mozole alanı bugün açık hava müzesi olarak hizmet veriyor ve içinde Mausoleion’a ait kabartmalar, maketler ve mimari parçalar sergileniyor.
Artemis Tapınağı
Efes’te Milattan önce 550 yılında tamamlanmış ve Tanrıça Artemis’e ithaf edilmiştir. Tamamen mermerden inşa edilen tapınak, Dünyanın yedi harikasından biri sayılmıştır. Günümüze sadece birkaç mermer parçası kalmıştır ve Selçuk İzmir’de bulunmaktadır. Tapınak 120 senelik bir proje sonucunda Lidya Kralı Kroisos tarafından başlatılmıştır. Tapınak, diğer tüm harikaları gölgede bırakan görkemli bir yapı olarak kabul edilir. Antik Babil’in duvarı, Zeus heykeli, asma bahçeleri, Güneşin Kolosu ve piramitler gibi harikalar bile Artemis Tapınağı kadar etkileyici değildir.
Artemis, Yunan mitolojisinde ay tanrıçası olarak bilinen Apollon’un kardeşi ve bakire avcı tanrıçadır. Ancak, Efesli Artemis farklıdır ve Kibele adında bir Anadolu tanrıçasının kültü olduğu düşünülmektedir. Kibele’nin Efes’e nasıl geldiği ve Artemis olarak nasıl kabul edildiği bilinmemekle birlikte, Efesli Artemis’in vücudu altın ayaklarından çıkan ve incelen bacaklara doğru devam eden sütun benzeri bir bölümle kaplıdır.
Ayrıca çok memeli ve başında Kibele’nin duvar benzeri bir taç özelliği vardır. Efes’teki tanrıçaya megabyzae adı verilen hierodüller ve kore’ler hizmet ederken, milattan önce üçüncü yüzyıldan kalma bir adak yazıtı Efesli Artemis’i Girit ile ilişkilendirmektedir. Efesli Artemis’in Yunan mitolojisindeki Artemis ile ilişkisi sınırlıdır