Farkında mısın, kendisine ulaşmak istediğinde sana "şu an müsait değilim" demeyecek tek varlık Allah'tır.
Pek çok vesile ile birbirimizle irtibat kurmak isteriz. Karşımızdaki ile görüşmek, ona bir talebimizi bildirmek, bir konuda fikir danışmak, bir yere davet etmek gibi sebepler bunların başında gelir.
Ancak bir insan, etrafındaki bütün insanların isteklerine, taleplerine, çağrılarına, davetlerine karşılık veremez. Birine verse binine veremez. Biriyle ilgilendiğinde diğeriyle ilgilenemez. Birinin talebini yerine getirdiğinde öbürünün talebine bakamaz. Elinde olanı birine verdiğinde öbürüne bir şey kalmaz.
Bunun tek istisnâsı her daim kapısını çaldığımızda kapısını açan, her daim seslendiğimizde sesimizi duyan, her ne zaman "bittim" desek "yettim" diyen Mevlâ'mız, Rabbimizdir.
Biz O'nu yanımızda aradığımızda, O hep yanımızdadır:
"Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm" (el-Bakara 186)
Bir sıkıntıya uğrayıp da "imdat" dilediğimizde O hep bizimledir:
"(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz!" (en-Neml 27/62)
O, öyle büyük, öyle sonsuz güç ve kudret sahibidir ki benimle ilgilenmesi, seninle ilgilenmesine engel olmaz. Aynı anda benimle, seninle, milyarlarca kişiyle ilgilendiği gibi sayısını kendisinin bileceği canlı, cansız varlıklarla, bitkilerle, hayvanlarla, hücrelerle, yıldızlarla, atomlarla, galaksilerle de ilgilenir.
O, balinanın rızkını vermeyi unutmadığı gibi karıncanın rızkını da unutmaz. Okyanusun diplerindeki varlıkların rızkını verdiği gibi gökyüzünde uçan kuşların rızkını da verir.
Kapısını her daim çaldığımızda bizi içeri buyur edecek olan bir Rabbe inandığımız için ne kadar şükretsek azdır.
Bize hiçbir zaman "şimdi meşgulüm" demeyecek bir Mevlâ'ya iman ettiğimiz için ne kadar şükretsek azdır.
Kendisinden bir şey talep ettiğimizde "maalesef elimde kalmadı, başkalarına verdim" demeyecek bir zenginliğe sahip olan el-Ganî'ye iman ettiğimiz için ne kadar şükretsek azdır.
Kendisinden yardım talep ettiğimizde "gücüm ancak bu kadarına yetiyor, daha fazlasını maalesef yapabilecek durumda değilim" demeyecek bir el-Kadîr'e iman ettiğimiz için ne kadar şükretsek azdır.
Böyle bir Mevlâ varken başka bir sığınak, dayanak aramak beyhude.
Öyleyse;
"Allah bize yeter. O ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcıdır." (Âl-i İmran 3/173)
(Soner Duman/23.Şaban.1443/26.Mart.2022/Cumartesi)